Gizlilik Sözleşmesi Yeter mi? Yapay Zekâ Çağında Şirketinizi Koruduğunuzu Sanıyor Olabilirsiniz
09.10.2025Gizlilik SözleÅŸmesi Yeter mi? Yapay Zekâ Çağında Åžirketinizi KoruduÄŸunuzu Sanıyor Olabilirsiniz
İşe yeni baÅŸlayan her çalışana gizlilik sözleÅŸmesi imzalatmak çoÄŸu iÅŸverenin içini rahatlatır. “Tamam, artık sırlarımız güvende.” diye düÅŸünülür. Fakat 2025’te bir gizlilik sözleÅŸmesiyle sır saklamak, delikli bir süzgeçle su taşımaya benzer. Kâğıt saÄŸlam görünür, ancak bilgi artık kâğıtta yaÅŸamaz.
Bir örnek düÅŸünelim: Pazarlama departmanındaki genç çalışan toplantıdan sonra ChatGPT’ye yazıyor:
“Åžirketimizin geçen yılki müÅŸteri listesine göre yeni kampanya önerisi hazırlar mısın?”
O sırada “müÅŸteri listesi” dediÄŸi dosya, yapay zekânın sistemine çoktan yapıştırılmıştır.
Gündelik bir paylaşım bile aynı riski taşıyabilir. İnsan kaynakları yöneticisi, motivasyon hikâyesi paylaÅŸmak ister ve LinkedIn’e “ekibimizle birlikte bu yıl yüzde 38 büyüdük.” yazar. Arka plandaki ekran görüntüsünde yeni proje adı, tedarikçi listesi ya da müÅŸteri verisi görünüyordur. Kimse kötü niyetli deÄŸildir, ancak bilgi artık çok hareketlidir. Hareket eden her bilgi de risk taşır.
Asıl sorun ÅŸudur: Gizlilik sözleÅŸmesi, niyete karşı deÄŸil ihlale karşı koruma saÄŸlar. Fakat ihlaller artık çoÄŸu zaman farkında olmadan gerçekleÅŸir. Bir e-posta zincirinde, bir bulut klasöründe ya da “toplantı notlarını yazayım.” diyen bir yapay zekâ asistanında. İmzalı kâğıda güvenmek, evin kapısını kilitleyip pencereleri açık bırakmaya benzer.
Åžirketlerin büyük kısmı hâlâ 2010’ların sözleÅŸmelerini kullanır. “Ticari sırların paylaşılması yasaktır.” Güzel, ancak “ticari sır” bugün ne anlama gelir? Sadece üretim formülü mü? Elbette hayır. Teklif ÅŸablonları, fiyatlama stratejileri, müÅŸteri e-postaları, pazarlama sunumları hatta Slack konuÅŸmaları bile sır niteliÄŸindedir. Bunların tamamı tek tıkla ÅŸirket dışına çıkabilir.
Birçok iÅŸveren “Olsun, ihlal olursa feshederiz.” diyerek konuyu kapatır. Oysa asıl koruma cezayla deÄŸil farkındalıkla saÄŸlanır. Çünkü çoÄŸu sızıntı kasıtlı deÄŸil, alışkanlıktan kaynaklanır. Çalışan dosyayı kendi e-postasına gönderir; “evden çalışacağım.” der. Bir diÄŸeri toplantı çıktısını USB’ye kaydeder; “yarın lazım olur.” diye düÅŸünür. Sonuç olarak sırlar fark edilmeden dışarıdadır. Gizlilik sözleÅŸmesi ise o anda yalnızca bir arÅŸiv belgesi hâline gelir.
Yapılması gereken, gizlilik kavramını yeniden tanımlamaktır. Bu yalnızca hukuki bir ifade deÄŸil, kurum kültürünün temelidir. Bilginin dolaşımını ölçebilen sistemler kurulmalı, çalışanlara yılda en az bir kez “sır nedir, sır nasıl sızar” eÄŸitimi verilmelidir. En tehlikeli ihlaller genellikle “masum” görünen davranışlarla gerçekleÅŸir. Bir yapay zekâya rapor yazdırmak, bir sunum örneÄŸini paylaÅŸmak ya da bir baÅŸarıyı duyurmak bile potansiyel veri aktarımıdır. Bugün bir paylaşımda övündüÄŸünüz ayrıntı, yarın rakibinize açık davetiye olabilir.
Gizlilik sözleÅŸmesi artık bir “kâğıt maske” gibidir. Takmak iyi hissettirebilir, ancak virüs dijitaldir ve hava yoluyla deÄŸil veri yoluyla yayılır. Korunmak için yalnızca maske deÄŸil, sistem gerekir.
Sonuç açıktır: Gizlilik sözleÅŸmesi dava günü iÅŸe yarar, ama o da en çok avukatınıza yarar. Çünkü o gün artık koruma deÄŸil, temsil ücreti konuÅŸulur.
Åžirketinizin verileri hâlâ “gizli” mi, yoksa sadece öyle mi sanıyorsunuz?
Cevabı biliyorsanız, muhtemelen yanılıyorsunuz.
Avukat & Hukuk Müşaviri