Çalışanın Geliştirdiği İş Kime Aittir? Şirketleri Felç Eden ‘Mülkiyet Boşluğu’
04.12.2025Çalışanın GeliÅŸtirdiÄŸi İş Kime Aittir? Åžirketleri Felç Eden ‘Mülkiyet BoÅŸluÄŸu’
Åžirketlerde en çok göz ardı edilen ama en ağır sonuçları doÄŸuran risk, ne finansal tablolarda ne de denetim raporlarında görünür. Asıl tehlike, bir çalışanın geliÅŸtirdiÄŸi yazılımın, tasarımın, logonun, kodun veya içeriÄŸin “ÅŸirkete ait sanılması”dır. Oysa gerçekte, eser niteliÄŸi taşıyan her çalışma-tasarım, fotoÄŸraf, video, yazılım kodu, katalog, sunum, marka jingle’ı, sosyal medya metni, UI/UX tasarımı, hatta basit bir broÅŸür bile hukuken otomatik olarak ÅŸirkete geçmez. Åžirketin para ödemiÅŸ olması da hiçbir ÅŸeyi deÄŸiÅŸtirmez. Bu yüzden her sektörde en büyük krizler çoÄŸu zaman sessiz bir ayrılık sonrası baÅŸlar.
Peki bu neden bu kadar kritik? Çünkü çalışanın ayrılmasıyla birlikte ÅŸirketin en deÄŸerli unsurları bir anda “kiÅŸisel mülkiyet” hâline geçebilir. Bir yazılımcının kodları teslim etmemesi, bir grafik tasarımcının yüksek çözünürlüklü dosyaları vermeyi reddetmesi, bir sosyal medya uzmanının içerik takvimini silmesi, bir fotoÄŸrafçının çektiÄŸi görselleri geri çekmesi… Bunların tamamı Türk hukukunda sıkça görülen ve ÅŸirketleri felç eden uyuÅŸmazlıklardır. Üstelik sorun ortaya çıktığında iÅŸverenlerin en sık söylediÄŸi cümle aynıdır: “Ama biz bu çalışma için ödeme yapmıştık.”
Ne yazık ki hukuken bunun hiçbir önemi yoktur; para ödemek, mülkiyet devri anlamına gelmez.
Asıl mesele ÅŸudur: Çalışanın ortaya koyduÄŸu iÅŸ, “eser” niteliÄŸindeyse, yani özgünlük taşıyorsa, sahibinin kim olduÄŸu açıkça sözleÅŸmede belirtilmelidir. Aksi hâlde telif hakkı çalışanda (veya hizmeti veren ajans/serbest çalışan kiÅŸide) kalır. Bu da ÅŸirket için çok ağır sonuçlar doÄŸurabilir. ÖrneÄŸin; bir teknoloji firmasının ana yazılım mimarisinin kodları eski çalışanında kalmış ve bu çalışan yıllarca sistemi kilitleyerek ÅŸirketi giderek büyüyen bir bağımlılığa mahkûm etmiÅŸtir. Bir gıda ÅŸirketi yıllarca kullandığı logoyu yenilemek istemiÅŸ, ancak tasarımı yapan grafik tasarımcının mülkiyeti devretmemesi nedeniyle dava açmak zorunda kalmıştır. Bir turizm firmasının sosyal medya hesabındaki fotoÄŸraflar, ajans sözleÅŸmesindeki eksiklik nedeniyle telif ihlali davasına konu olmuÅŸtur.
Sorun yalnızca maddi deÄŸildir; itibar ve operasyonel risk de büyüktür. Åžirketin web sitesinin kodlarının teslim edilmemesi bir lansmanı sabote eder. Kurumsal kimliÄŸi oluÅŸturan görsellerin geri çekilmesi marka tutarlılığını bozar. Bir çalışanın kontrolündeki sosyal medya hesaplarına eriÅŸilememesi, ÅŸirketi müÅŸterilerle bağını kaybetme noktasına getirir. Bu krizlerin tamamı, çoÄŸu zaman tek bir eksik maddeden kaynaklanır: Mülkiyet ve kullanım haklarının devri.
Peki ÅŸirketler bu riski nasıl ortadan kaldırabilir? Aslında çözüm karmaşık deÄŸildir; doÄŸru yazılmış bir madde bütün sistemi güvence altına alır. Çalışanla veya hizmet saÄŸlayan ajansla yapılan sözleÅŸme; eserin tüm mali haklarının ÅŸirkete devredildiÄŸini, çalışanın veya ajansın esere iliÅŸkin hiçbir talepte bulunamayacağını, yüksek çözünürlüklü dosyaların ve kaynak kodların teslim yükümlülüÄŸünü, üçüncü kiÅŸilere devrin yasak olduÄŸunu, ihlal hâlinde uygulanacak cezai ÅŸartı açıkça düzenlemelidir. Bu maddeler doÄŸru kurulmadığında, ÅŸirketin milyon liralık yatırımları tek bir kiÅŸinin “bu eser bana ait” demesiyle çöpe gidebilir.
Bu konunun ÅŸirketlerde neden bu kadar sık ihmal edildiÄŸini soracak olursanız, cevabı basit: Çünkü herkes “bu iÅŸler zaten ÅŸirketin malı” zannediyor. Oysa hukuken durum tam tersidir. Bir çalışma özgün nitelik taşıyorsa, onu kim yaptıysa mülkiyet ondadır; devredilmedikçe iÅŸverene geçmez. Bu yanılgının maliyeti bazen yıllarca süren davalar, bazen kullanılmayan yazılımlar, bazen yeniden tasarlanan markalar, bazen de tamamen kapanan projelerdir.
Sonuç ÅŸudur: Bir ÅŸirket, sermayesini nasıl koruyorsa fikrî haklarını da aynı hassasiyetle korumalıdır. Çünkü bugün bir tasarım, bir kod parçası veya bir görsel önemsiz görünebilir; fakat yarın tüm marka deÄŸerinin temelini oluÅŸturabilir.
Dikkat edin: Ödeme yaptığınız her iÅŸ size ait olmayabilir. SözleÅŸmede eksik kalan tek bir cümle, çalışanın deÄŸil, ÅŸirketin felç olmasına neden olur. Bu nedenle mülkiyet devri, ÅŸirketlerin “sonradan fark ettiÄŸi” deÄŸil, daha iÅŸin başında titizlikle düzenlediÄŸi bir güvenlik hattı olmalıdır.
Avukat & Hukuk Müşaviri

