Torba Yasanın Getirdikleri
07.10.2021 - 2021/1TORBA YASANIN GETİRDİKLERİ
- 4 üncü Geçici Vergi Dönemi Kaldırılıyor ve Kurumlar Vergisi Beyan Dönemi Mart Ayı Oluyor;
Buna göre geçici vergi dönemleri 1.1.2022 tarihinden itibaren aşağıdaki gibi olacaktır:
Birinci dönem: Ocak - Şubat - Mart
İkinci dönem: Nisan - Mayıs - Haziran
Üçüncü dönem: Temmuz - Ağustos - Eylül
Kurumlar vergisi beyannamesinin hesap döneminin kapandığı ayın üçüncü ayın (hesap dönemi takvim yılı olanlar için Mart ayı) birinci gününden yirmibeşinci günü akşamına beyan edilmesi öngörülmektedir.
- Gelir Vergisi Beyannamesinin Verilme Süresi Bir Ay Öne Çekiliyor;
Tasarı ile Gelir Vergisi Kanununda yapılması öngörülen değişiklikle, bir takvim yılında elde edilen gelirlerin Mart ayı yerine Şubat ayının başından yirmibeşinci günü akşamına kadar yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi düzenlenmektedir.
- Vergiye Uyumlu Mükelleflerin Vergi İndiriminden Faydalanabilme Şartları Esnetiliyor;
İndirimden yararlanma koşulu olan indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki iki yılda haklarında tarhiyat yapılmamış olması koşulu, artık yapılan tarhiyatların kesinleşmesine bağlanmaktadır. Dolayısıyla maddede belirtilen süre içerisinde haklarında tarhiyat yapılmış olmakla birlikte tarhiyatın kesinleşmemiş olması halinde de mükellefler anılan indirimden yararlanabileceklerdir.
Bununla birlikte, söz konusu süre içerisinde kesinleşen tarhiyatın her sene yeniden belirlenen indirim tutarı üst sınırının (1.500.000.- TL) %1 inden az olması durumunda da indirimden yararlanma şartları ihlal edilmiş sayılmayacaktır.
- Yeniden Değerleme İmkânı Tekrar Geliyor;
Bilindiği üzere 1.1.2004 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere, “Yeniden Değerleme” başlıklı mükerrer 298 inci maddenin başlığı “Enflasyon düzeltmesi ve yeniden değerleme oranı” olarak değiştirilmiş ve ilgili madde hükmünden yeniden değerleme uygulaması kaldırılmıştı.
Tasarıya göre, tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri (enflasyon düzeltmesi yapanlar ile kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilenler hariç) enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının gerçekleşmediği hesap dönemlerinin sonu itibarıyla, bilançolarına dâhil bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetlerini (bu niteliklerini korudukları müddetçe sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilenler hariç) ve bunlar üzerinden ayrılmış olup bilançolarının pasifinde gösterilen amortismanları bazı şartlar doğrultusunda yeniden değerleyebileceklerdir.
- Amortisman Uygulamasına Esneklik Kazandırılıyor;
Yapılması öngörülen değişiklikle, işletme aktifine yeni kaydedilecek amortismana tabi iktisadi kıymetler için aktife girme tarihinden itibaren günlük esasa göre amortisman ayrılabilmesi bir seçimlik imkân olarak mükelleflere tanınmakta ve bunun yanı sıra daha uzun faydalı ömürler dikkate alınarak amortisman sürelerini uzatabilme imkânı getirilmektedir.
- Şüpheli Alacak Uygulamasında Dava ve İcra Takibine Değmeyecek Derecede Küçük Olan Alacaklara İlişkin Azami Tutar Belirleniyor;
Tasarı ile dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük olan alacaklara ilişkin 3.000 TL’lik bir azami tutar belirlenerek bu konudaki belirsizlik giderilmektedir. Diğer taraftan şüpheli alacak hükümlerinin işletme hesabı esasında defter tutan mükellefler açısından da uygulanabilmesine imkân tanınmaktadır.
- Yenileme Fonu Ayrıldığı Durumlarda Fon Hesabındaki 3 Yıllık Bekleme Süresinin Başlangıcındaki Belirsizlik Kalkıyor;
Tasarı ile 3 yıllık sürenin, satışın yapıldığı tarihi takip eden yıldan itibaren başlayacağı yönünde düzenleme yapılmaktadır.
Buna göre, satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı gerçekleşmezse, geçici hesapta tutulan kâr, satışın yapıldığı yılı takip eden 3 üncü takvim yılının kar ve zarar hesabına eklenecektir.
- Yurt Dışından Getirilen Sermayeye Daha Fazla Nakdi Sermaye Artırımı İndirim İmkânı;
Bilindiği üzere, sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan "Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı" dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50'sinin kurum kazancından indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Kanun Teklifinde öngörülen değişiklikle, söz konusu %50 oranının yurt dışından gelen sermaye payları için %75 olarak uygulanması yönünde düzenleme yapılmaktadır.
- Yatırıma Katkı Tutarının %10’luk Kısmının ÖTV ve KDV Hariç, Diğer Vergi Borçlarından Terkin Edilmesine Olanak Sağlanıyor;
Bilindiği üzere; Kurumlar Vergisi Kanununda yer alan indirimli kurumlar vergisinde, mükellefler yatırım teşvik belgesi kapsamında yapmış oldukları yatırımlar nedeniyle hak kazandıkları yatırıma katkı tutarlarını, gerek yatırım tamamlandıktan sonra elde ettikleri gelirlerine, gerekse de yatırım döneminde diğer faaliyetlerinden elde ettikleri gelirlerine indirimli oranda kurumlar vergisi uygulamak suretiyle kullanabilmektedirler.
Tasarı ile yatırım katkı tutarının %10'luk kısmı, kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken ayı takip eden ikinci ayın sonuna kadar talep edilmesi şartıyla, ÖTV ve KDV hariç olmak üzere tahakkuk etmiş diğer vergi borçlarından terkin edilmek suretiyle kullanılabilecektir. Bu tutar ile birlikte bu tutarın bir katı, vazgeçilen yatırıma katkı tutarı olarak toplam yatırıma katkı tutarından düşülecektir.
- Vergi İncelemesi Sırasında Pişmanlıkla Beyan;
Bilindiği üzere, vergi incelemesinin başlaması ile birlikte incelemeye alınan mükellefin pişmanlıkla beyanname verme imkânı ortadan kalkmaktaydı.
Yapılması öngörülen değişiklik ile mükelleflerin, haklarında yapılmakta olan vergi incelemesi ya da yapılan takdire sevk işlemine ilişkin vergi türünden farklı vergi türü için pişmanlıkla beyanname verebilmesi mümkün hale gelmektedir.
- 5.000 Türk lirasını Aşan Usulsüzlük ve Özel Usulsüzlük Cezalarının Uzlaşma ve Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yolu Açılıyor;
Tasarı ile 5.000 Türk lirasını aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları uzlaşma ve tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamına alınmakta, bu değişikliğe bağlı olarak da Kanunun ilgili maddesinde düzenlenen sürede ödenmesi durumunda üzerinde uzlaşılan cezanın %25’inin indirilmesi sağlanmaktadır.
Diğer taraftan 5.000 Türk lirasını aşmayan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için ise indirim oranının %50 artırımlı olarak uygulanabilmesi sağlanmaktadır.
- Alış Bedeli Ölçüsü Getiriliyor;
Değerleme ölçülerine bir yenisi ekleniyor.
Alış Bedeli;
“Alış bedeli, bir iktisadi kıymetin satın alma bedelidir. İktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi ile ilgili diğer giderler alış bedeline dâhil değildir.”
- Maliyet Bedeline Girmesi Zorunlu Olan ve Olmayan Unsurlar Açıklığa Kavuşuyor;
Yapılması öngörülen değişiklik ile maliyet bedeline girmesi zorunlu olan ve olmayan unsurlar kapsamlı olarak sayılmak suretiyle kanuna eklenmektedir. Uygulamada tereddütlere neden olan, maliyet bedeline zorunlu veya ihtiyari olarak dâhil edilmesi öngörülen giderler sayılmak suretiyle maliyet bedelinin nelerden oluştuğu açıklığa kavuşturulmaktadır.
Buna göre aşağıda sayılan giderler de maliyet bedeline dâhil edilecektir.
a) İktisadi kıymetin iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile doğrudan ilgili; gümrük vergileri, gümrük komisyonları, yükleme, boşaltma, nakliye ve montaj giderleri,
b) İktisadi kıymetin iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile doğrudan ilgili; resim ve harçlar, noter, tapu, mahkeme, değer tespiti, danışmanlık, komisyon ve ilan giderleri,
c) İktisadi kıymetin finansmanında kullanılan kredilere ait faiz giderleri ve bunlara ilişkin kur farklarının; emtiada emtianın stoklara girdiği tarihe kadar, diğer iktisadi kıymetlerde ise iktisadi kıymetin envantere alındığı hesap döneminin sonuna kadar olan kısmı ile söz konusu kredilere ilişkin giderler (Faiz giderleri ile kur farklarının diğer kısımlarını maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler),
ç) İktisadi kıymetin stoklara veya envantere alındığı tarihe kadarki depolama ve sigorta giderleri,
d) Gayrimenkullerde mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsasının tesviyesinden mütevellit giderler.
Gayrimenkullerle doğrudan ilgili olması şartıyla, bunların envantere alındığı hesap dönemi sonuna kadar alınan hibeler maliyet bedelinden indirilecektir.
İktisadi kıymetin (emtia hariç) iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile ilgili olan özel tüketim vergisi, indirilemeyecek katma değer vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi ile kaynak kullanımını destekleme fonunu maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler.
- Vergi İncelemesi Şartlarında Değişiklik
Vergi incelemeleri, esas itibariyle incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılmaktadır. Ancak Vergi Usul Kanununda yapılması öngörülen değişiklikle, vergi incelemelerinin, inceleme elemanının dairesinde uzaktan yapılabilmesine imkân sağlanmaktadır.
Ayrıca Vergi incelemelerine, mükellef ile birlikte imzalanan incelemeye başlama tutanağı düzenlenerek başlanılmakta iken kanun teklifi ile incelemeye tutanak düzenlenerek başlanılmayacak, bunun yerine mükellefe yapılacak “yazılı bildirim” ile incelemeye başlanacaktır.
- Basit Usule Tabi Olan Mükelleflerin Ticari Kazançları Gelir Vergisinden İstisna Tutuluyor;
Kanun teklifi ile basit usulde vergilendirilen mükelleflerin ticari kazançları, gelir vergisinden istisna edilmektedir. İstisna kapsamındaki bu kazançlar için yıllık beyanname verilmeyecek ve diğer gelirler dolayısıyla beyanname verilmesi halinde de bu kazançlar beyannameye dâhil edilmeyecektir.
- Hangi Hallerde Gider Pusulası Düzenlenebileceği Konusuna Açıklık Getiriliyor;
Yapılması öngörülen düzenlemeyle, gider pusulasının düzenlenme zorunluluğunun bulunduğu durumlara açıklık getirilmekte ve belgenin düzenlenme süresinin de 7 gün olduğu net bir şekilde ifade edilmektedir.
Ayrıca, maddede öngörülen hallerde banka, ödeme kuruluşu ve PTT tarafından düzenlenen belgeler (dekont, alındı vb.) ile bu Kanun uygulamasında belge düzenleme yükümlülüğü bulunmayan kamu kurum ve kuruluşlarının tabi oldukları diğer ilgili mevzuat dahilinde düzenledikleri belgeler gider pusulası yerine kabul edilmekte ve bu hallerde mükellefler tarafından ayrıca gider pusulası düzenlenmemesi sağlanmaktadır.
- Sosyal Medyadan Elde Edilen Kazançların Bir Kısmına İstisna Getirilmesi;
Tasarı ile sosyal medya üzerinden paylaşım yapan sosyal içerik üreticilerinin elde ettikleri kazançlar ile mobil cihazlarda uygulama geliştirenlerin bu uygulamalardan elde ettikleri kazançların GVK’nin 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2021 yılı için 650.000 TL) aşmamak kaydıyla istisna kapsamına alınmaktadır.
Bu istisnadan faydalanılabilmesi için Türkiye’de kurulu bankalarda bir hesap açılması ve bu faaliyetlere ilişkin tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi şarttır.
Bankalar, bu kapsamda açılan hesaplara aktarılan hasılat tutarı üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapmak ile yükümlü olacaklardır. Bu tutar üzerinden 94 üncü madde uyarınca ayrıca tevkifat yapılmayacaktır.
- Tarımsal Destekleme Ödemelerine İstisna Getirilmesi;
Yapılması öngörülen değişiklik ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından çiftçilere yapılan destek ödemeleri gelir vergisinden istisna edilmekte ve bu ödemelerden herhangi bir vergi kesintisi yapılmaması sağlanmaktadır.
Yeminli Mali Müşavir