Değerli Konut Vergisi Nedir? Nasıl İtiraz Edilir? Anayasaya Uygun mudur?
24.12.2019Beraberinde getirdiği tartışmalarla birlikte 7 Aralık tarihinde resmi gazetede yayımlanan 7194 Sayılı Kanun ile “Değerli Konut Vergisi” (DKV) hayatımıza girdi.
Değerli Konut Vergisi, Hangi Konutları Kapsamakta?
Türkiye sınırları içinde bulunan mesken nitelikli taşınmazlardan bina vergi değeri veya Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değeri 5.000.000 Türk lirası ve üzerinde olan konutları kapsamaktadır.
Konutun Değeri Nasıl Belirlenecek?
Burada en önemli husus, konutun değerinin nasıl hesaplanacak olmasıdır. Konutun değeri Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (TKGM) tarafından yapılan değerlendirme neticesinde belirlenecektir. Yapılan değerlendirmelerde TKGM tarafından oluşturulan www.tasinmazdegerleme.tkgm.gov.tr sitesinde TC kimlik numarası ve taşınmaz bilgileri girilerek bir değerleme varsa görülebilmektedir.
TKGM Tarafından Henüz Bir Değerleme Yapılmamışsa?
DKV nin beyan edilme tarihine kadar TKGM tarafından bir değerleme yapılmaz ise konutun emlak vergi değeri esas alınarak vergilendirme işlemleri yapılır.
DKV nin Oranı Nedir?
Değerli konut vergisine tabi mesken nitelikli taşınmazların değeri;
– 5.000.000 TL ile 7.500.000 TL arasında olanlar (Binde 3),
– 7.500.001 TL ile 10.000.000 TL arasında olanlar (Binde 6),
– 10.000.001 TL'yi aşanlar (Binde 10)
oranında vergilendirilecektir.
DKV si Ne Zaman Beyan Edilir, Nereye ve Ne Zaman Ödenir?
5.000.000 TL’lik istisna tutarının aşıldığı yılı takip eden yılın Şubat ayının 20’nci günü sonuna kadar beyanname ile yıllık olarak beyan edilir.
Şubat ve Ağustos aylarının sonuna kadar iki eşit taksitte, konutun bulunduğu yerdeki yetkili vergi dairesine ödenir.
DKV sinde Muafiyet Var mıdır?
Evet, muafiyetler vardır. Bu muafiyetler;
1- Genel ve özel bütçeli idareler, belediyeler ve üniversitelerin maliki veya intifa hakkına sahip olduğu mesken nitelikli taşınmazları,
2- Türkiye’de mesken nitelikli tek taşınmaz sahibi olan kişilerden;
▪ Kendisine bakmakla yükümlü kimsesi var olup 18 yaşını doldurmamış kişiler hariç hiçbir geliri olmadığını belgeleyenler,
▪ Geliri Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan aldıkları aylıktan ibaret bulunan kimseler,
3- Karşılıklı olmak şartıyla elçilik ve konsolosluk olarak kullanılan mesken nitelikli taşınmazlar ve elçilerin ikametine mahsus mesken nitelikli taşınmazlar,
4- Merkezi Türkiye’de bulunmak şartıyla milletlerarası kuruluşların temsilcilikleri ve Türkiye’de bulunan milletlerarası kuruluşlara ait mesken nitelikli taşınmazlar,
5- Esas faaliyet konusu bina inşası olanların işletmelerine kayıtlı bulunan ve henüz ilk satışa, devir ve temlike konu edilmemiş yeni inşa edilen mesken nitelikli taşınmazlar.
Yapılan Değerlemeye İtiraz Edilebilir Mi?
DKV nin yasalaşması ile birlikte TKGM tarafından hızlı bir şekilde konut sahiplerine tebligatlar gönderilmeye başlandı.
Yazının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde yazılı olarak ya TKGM ne, ya da TKGM iletilmek üzere en yakın tapu dairesine itiraz dilekçesi verilmelidir. Örneğin yazı 12 Aralık 2019 tarihinde tebliğ edilmişse en geç 27 Aralık günü mesai saati bitimine kadar itiraz dilekçesi verilmelidir.
Yapılan İtiraz Reddedilirse?
İtiraz TKGM tarafından 15 gün içerisinde değerlendirilir ve kesin sonuç idare tarafından ilgilisine tebliğ edilir. Yapılan itirazlardan bir sonuç alınacağını pek tahmin etmiyorum. Bu nedenle itirazın reddinden sonra neler yapılabilir bunlardan bahsetmek istiyorum.
Yaptıkları itirazlardan sonuç alamayan mükellefler, 2020 Şubat ayında verecekleri DKV beyannamesini “İhtirazi Kayıtla” vererek alacakları tahakkuk fişine karşı 30 gün içinde vergi mahkemelerinde dava açabileceklerdir.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, mükelleflerin ihtirazi kayıtla verdikleri beyannamelere karşı Vergi Mahkemelerinde yürütmeyi durdurma talepli olarak dava açmaları gerekmektedir. Aksi halde açılan dava söz konusun verginin idarece tahsiline engel değildir.
DKV Anayasaya Uygun mu?
DKV yasalaştı ama tartışmalar halen devam ediyor. Gerek yasanın uygulanması ile ilgili ve gerekse Anayasaya uygunluğu ile ilgili ciddi sıkıntılar olduğunu söylemek mümkün.
Birincisi DKV nin beyan tarihi olan 20 Şubat 2020 tarihine kadar TKGM nin Türkiye de verginin konusuna giren tüm konutları değerlemesi mümkün değil. TKGM tarafından bir değerleme yapılmamış ise konutun emlak vergi değeri esas alınarak vergileme yapılacağından, değerleme yapılan konut ile yapılmayan konut arasında çok ciddi adaletsizlik olacaktır.
İkincisi DKV, yapı itibariyle bir servet vergisi olup adından da anlaşılacağı üzere servet üzerinden alınan vergilerdir.
Örneğin; 4 milyon TL’lik 20 konuta sahip olan birisi, diğer bir ifadeyle 80 milyonluk bir servetin sahibi vergi dışında kalırken, 5 milyonluk bir konutun sahibinin vergilendirilmesi açık bir şekilde eşitsizliktir.
Vergi Ödevini hüküm altına alan Anayasamızın 73. maddesi;
“Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.”
diyerek, vergilemenin “mali güce” göre yapılması gerektiğini ve vergi yükünün “adaletli ve dengeli” dağılımının maliye politikasının sosyal amacı olduğunu açıkça belirtmiştir.
Yukarda verdiğimiz örmekte ise vergi yükünün Anayasanın emrettiği gibi adaletli ve dengeli olduğunu söylememiz mümkün değildir.
DKV, Anayasa Mahkemesine götürüldüğünde, iptal edilme olasılığı çok yüksektir. Bilindiği üzere, Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürüyemeyeceği için, DKV mükelleflerinin beyanlarını mutlaka ihtirazi kayıtla vermeleri gerekmektedir. Aksi halde, Anayasa Mahkemesi DKV ni iptal dahi etse, mükelleflerin ödedikleri vergileri geri alma imkanları bulunmamaktadır.
Aslında vergi kanunları tasarı halindeyken, muhatapların görüşleri de alınarak tasarıya yön verilse, gerek Anayasamızın temel hükümlerine ve gerekse vergileme tekniklerine uygun hareket ederek yasalar kaleme alınsa, bu tartışmaların büyük bir kısmı da ortadan kalkacaktır diye düşünüyorum.
Yeminli Mali Müşavir