Kripto Paralar Yasaklanıyor mu?
20.04.2021Kripto Paralar Yasaklanıyor mu?
Bugünün dijitalleşen dünyasında tüm sektörlerde olduğu gibi finansal hizmetler sektöründe de teknolojinin ruhuna uygun bir evrim süreci yaşanıyor. Yazılarımı takip edenler, kripto paraların vergilendirilmesi ve yeni dünya düzeninin parası; kripto paralar başlıklı yazılarımı hatırlayacaklardır.
Bu yazılarımda özetle;
Ülkemizde kripto paralar ile ilgili henüz yasal bir düzenleme yapılmadığını, vergileme yapılabilmesi için kripto paraların tanımının netleştirilerek, para mı, menkul kıymet mi yoksa maden olarak mı kabul edileceği hususunda yasal boşluğun doldurulması gerektiğinden, ülkeler arasında ki uygulama farklılıklarından bahsetmiştim.
Türkiye’nin önünde kripto paralar konusunda temelde dünyadaki kripto para için düzenlemede bulunan ülkelerin de karşılaşmış olduğu gibi iki seçenek bulunduğunu; ya yeni bir enstrüman olarak tanımlayarak yepyeni bir hukuki alt yapı oluşturulması gerektiğini ya da kripto paraların mevcut yasal düzlemde ele alınarak yasal tanıma dahil edilmesi gerektiğini yazmıştım.
Kripto paralar ile ilgili hiçbir yasal düzenleme yapmadan sadece takip etmekle yetinen ve bu yöndeki kaygılarını da yaptığı bir açıklama ile paylaşan Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bu açıklamasının ardından Merkez Bankasının “Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik” düzenlemesi geldi.
Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmaması,
İlgili yönetmelikle; ödemelerde kripto varlıkların kullanılmamasına, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmamasına ve ödeme ve elektronik para kuruluşlarının kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık etmemesine ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.
Yapılan düzenlemede;
• Kripto varlıkların, ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılamayacağı,
• Kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılmasına yönelik hizmet sunulamayacağı,
• Ödeme hizmeti sağlayıcıları, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılacağı bir şekilde iş modelleri geliştiremeyeceği ve bu tür iş modellerine ilişkin herhangi bir hizmet sunamayacağı,
• Ödeme ve elektronik para kuruluşları, kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık edemeyeceği,
Belirtilmektedir.
Yapılan bu düzenleme aslında kripto paralarının alınıp satılmasını ya da kripto para borsalarında işlem yapılmasını yasaklamamakta. Yasaklanan sadece kripto paralar ile alışveriş yapılması ve elektronik para kuruluşlarının, kripto para borsalarına fon aktarımının engellenmesidir.
İsteyen herkes şu an için kripto para borsalarına bankalar aracılığıyla fon transferi yaparak gerek yurt içi ve gerekse yurt dışı kripto para borsalarında işlem yapmaya devam edebileceklerdir.
Yapılan bu düzenlemenin ardından, Türkiye Cumhuriyet Merkez bankasının konuya ilişkin açıklamasında;
“Kripto varlıkların herhangi bir düzenleme ve denetim mekanizmasına tabi olmaması, merkezi bir muhatabın bulunmaması, piyasa değerlerinin aşırı oynaklık göstermesi, anonim yapıları nedeniyle yasadışı faaliyetlerde kullanılabilmesi, cüzdanların çalınabilmesi veya sahiplerinin bilgileri dışında usulsüz olarak kullanılabilmesi ile işlemlerin geri dönülemez nitelikte olması gibi nedenlerle ilgili taraflar açısından önemli riskler barındırmaktadır.
Son dönemde, söz konusu varlıkların ödemeler alanında kullanılmasına ilişkin çeşitli girişimlerin oluşmaya başladığı gözlenmiştir. Bu varlıkların ödemelerde kullanılmasının, yukarıda bahsedilen sebeplerle işlemin tarafları açısından telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaratma ihtimali bulunduğu ve bu alanda mevcutta kullanılan yöntem ve araçlara karşı güven zafiyeti meydana getirebilecek unsurlar içerdiği değerlendirilmektedir,”
denilmektedir.
Aslında açıklamanın satır aralarına bakıldığında, Merkez Bankası’nın da Hazine ve Maliye Bakanlığının kaygılarına benzer kaygılar taşıdığını görüyoruz.
Yapılan açıklamada;
Kripto varlıklar ile ilgili herhangi bir düzenleme ve denetim mekanizmasının olmadığından bahsedilmekte, peki bu yasal düzenlemeyi ve denetim mekanizmasını sağlayacak olan devlet otoritesini kendisi değil midir?
Bu yasal düzenleme ve denetim mekanizmasını oluşturmak yerine yasaklamak daha mı kolay gelmiştir acaba?
Bir diğer endişe, anonim yapıları nedeniyle yasadışı faaliyetlerde kullanılabilmesine yöneliktir.
Kullanıcılar birbirleri arasında anonim olarak transfer yapabiliyorken, çoğu kripto para borsaları üyelerinin kimlik bilgilerini ve işlemlerini farklı düzeylerde kayıt altına almaktadır. Böylelikle, kripto paralara yatırım yapan her yeni kullanıcının kimlik bilgileri kripto para borsalarında birikmektedir. Türkiye’deki kripto para alım satım platformları lisanslanarak denetime tabi olmaları durumunda bu platformlardan bilgi toplayan kamu kurumları, tüm sektörü ve şüpheli işlemleri denetleyebilir konuma gelecektir. Borsaların uygulamakla yükümlü oldukları temel prosedürler, denetim altına alınırsa, bu platformların ve kripto paraların kara paranın aklanması veya terörün finansmanı gibi yasadışı amaçlarla kullanımının büyük ölçüde önüne geçilecektir.
Kaldı ki nakit para ile yapılan ödemeler kayıt altına alınmadığı için yapılan işlemlerin takip edilmesi mümkün değilken, buna karşı, örneğin Bitcoin transferleri, anonim olmasına rağmen takip edilebilmektedir. Bitcoin blok zincirinde, ilk bloğun (Varoluş Bloğu) oluşturulduğu 3 Ocak 2009’dan itibaren gerçekleştirilen tüm Bitcoin transferleri, Bitcoin blok zincirinde kayıtlıdır ve herkesin erişimine açıktır.
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi verileri kullanılarak, hazırlanan kripto paraların yasadışı ödemelerde kullanımına yönelik raporda, söz konusu risklerin düşünüldüğü kadar büyük olmadığına işaret edilmekte ve söz konusu rapora göre yasadışı ödemelerde Doların, kripto paralardan 800 kat daha fazla kullanıldığına değinilmektedir.
Bir diğer endişe ise cüzdanların çalınabilmesi veya sahiplerinin bilgileri dışında usulsüz olarak kullanılabilmesi riski ise sadece kripto paralar için değil, bütün verilerimiz için geçerlidir. Hatırlarsanız daha geçtiğimiz günlerde, bütün ülkede yaygın yemek dağıtım hizmeti veren bir firmanın kullanıcı bilgilerinin çalındığını duymuşsunuzdur.
Elbette endişeler yersiz değildir. Ancak bu endişeleri ortadan kaldıracak çözümleri üretmekte merkezi otoritenin elin de değil midir? Bu endişeleri ortadan kaldıracak yasal düzenlemeleri yapmak yerine birtakım şeyleri yasaklamak işin kolaycılığına kaçmak değil de nedir?
Geçtiğimiz günlerde dünyaca ünlü bir kahve markasının Bitcoin ile kahve satacağını ilan etmesi, daha sonra bir otomobil firmasının da ülkemizde lüks otomobilleri kripto para ile satacağını duyurmasının ardından henüz iki gün geçmişti ki Merkez Bankasının ödemelerde kripto para kullanımını yasaklayan yönetmeliği geldi.
Yönetmeliğin çıkarılması ile ilgili Merkez Bankasının açıklamalarına göz attığımızda, söz konusu yönetmeliğin alelacele hazırlandığı anlaşılıyor. Yaklaşık 2 trilyon doların üzerinde işlem hacmine sahip kripto para piyasasının ülke ekonomimize sağlayacağı yararı arttırmaya yönelik düzenlemeler yapmak yerine yasaklamalara gitmenin kimseye bir faydası yoktur.
Anlaşılan artık, kripto para ile kahve içemeyeceğiz.
Tüm okuyucularıma sağlıklı günler dilerim.
Yeminli Mali Müşavir